Diyabet veya diğer adıyla şeker hastalığı çocuklarda da görebildiğimiz önemli bir hastalık. Çocuklarda daha çok Tip1 diyabet dediğimiz, pankreasımızda insülin salgılayan hücrelerin vücuttaki savunma hücreleri tarafından oluşan reaksiyonla yok edilmesi ve kan şekerini düşüren insülin dediğimiz hormonun salgılanamaması sonucu kan şekerinin yükselmesi ile ortaya çıkan hastalık tipi görülüyor. İnsülin eksik olduğundan diyabetli çocukların diyet ve egzersiz yapmalarının yanı sıra, mutlaka insülin kullanmaları gerekiyor.
Bir çocukta diyabet tanısı konulunca ilk şokun etkisiyle ailelerin ilk sorusu bu durumun geçici olup olmayacağı oluyor. Ne yazık ki bazen geçici iyilik hali olsa da diyabet ömür boyu süren bir hastalık ve sürekli verilen tedavileri uygulamak gerekiyor. Devam eden günlerde ise sürekli olarak diyabete kesin çözüm bulunup bulunmadığı soruluyor. Çok önemli çalışmalar yapılsa da, şu an için diyabetin bu tedaviler dışında kesin tedavisi bulunmamakta. Aillelerin ve diyabetli çocuklarımızın doktorlarına güvenmeleri, düzenli kontrollere gitmeleri ve tedavilerine tam uyum göstermeleri ileride çıkabilecek komplikasyonların önlenmesi açısından çok önemli. Diyabeti iyileştirdiği söylenen bazıları piyasada satılan bitkisel ürünleri aldatıcı ürünleri kesinlikle kullanmamaları gerekiyor.
Biz çocuk endokrinoloji hekimleri diyabetten bahsederken hastalık kelimesini pek sevmiyoruz. Çünkü diyabet kurallarına uyulursa diyabetlileri çok üzmüyor, yaşamlarını çok olumsuz etkilemiyor. Bazı kurallara uyulması şartıyla diyabetlilerin her türlü sporu yapmaları, yaşamlarını normalşekilde sürdürmeleri mümkün. Günde 4-5 kez insülin iğnesi yapmak, hep yediğine, içtiğine dikkat etmek zorunda olmak, kan şekeri düşüklüğü ve yükseklikleri açısından hep alarm durumunda olmak çocuklar ve onların aileleri için elbette hayatı zorlaştıran etkenler. Ancak özellikle son yıllarda çıkan karbonhidrat sayımı, insülin pompası gibi yeni tedavi yöntemleri hastaların yaşam konforunu oldukça olumlu etkilemekte.
Diyabetli çocuklar özel durumlara sahipler ve bu özel durumlarının herkes tarafından anlayışla karşılanması, onların sosyal yaşamda normal bir birey olarak yaşamalarının sağlanması gerekiyor. Bu konuda farkındalık açısından derneğimizin yürüttüğü “Okulda Diyabet Programı” son derece önemli. Diyabetllerin sınavlarda karşılaşacakları problemler açısından da Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Diyabet Çalışma Grubu geçtiğimiz aylarda ÖSYM Başkanımızı ziyaret etmiş ve dilekçe ve raporla sınavlara giden diyabetlilere gereken kolaylığı sağlanacağı sözünü almıştı. Sitemizden de bu duyuru yapılmıştı. Ancak ne yazık ki İzmir’de talihsiz bir olay yaşandı. Basından öğrendiğimize göre diyabetli bir çocuğumuz insülin pompası olması nedeniyle sınava girememiş. Bu üzücü durumdan önemli dersler çıkarmak zorundayız. Burada yanlışlık nerede mutlaka soruşturulmalıdır. İnsanların hayatlarıyla bu kadar kolay oynanmamalıdır. Bundan sonraki olabilecek sorunlar açısından bu durum örnek teşkil etmelidir. Yetkililerin gerekli önlemleri alacağına inanıyoruz.
Prof. Dr. Bumin N. Dündar
Nisan 04, 2012